Sararmış bir kağıt parçasına saracaklar
Ardımda bıraktığım tufanları
Göçmen kuşlara ısmarladım
En doyumsuz ayrılıkları.
Bu sarsıntıları
Burkuntuları unutacaklar
Ansızın çöreklenecek tepeme bu gökyüzü
Kanım çekilecek damarlarımdan
İki yanıma düşecek umutsuzca ellerim
Beklenilmeyen bir veda şarkısı fısıldayacak rüzgar
Bir çığlık kim bilir delecek beton duvarları
Zemin kaç arşın eğilecek
Beni almak için kucağına
Mosmor dudaklarımla fısıldayacağım ismini
Gözlerim seni arayacak inan sevgilim
Sararmış bir kağıt parçasına saracaklar
Aşamadığım denizleri
Delemediğim dağları eleyecekler
Kerpetenle çekecekler tırnaklarını umutlarımın
Toza toprağa verecekler eyvah
Sevdalarımı üfürecek zaman boylu boyunca
Tutkularımı naylon gibi eritecekler benim
Acının en katmerlisi gelip binecek boğazıma
Bir çaput gibi selsefil mahzunlaşacak
Toprağa emanet edilen bedenim
Sararmış bir kağıt parçasına saracaklar neyleyeyim…
Ali Hışıroğlu